Değerli vekil arkadaşlarım, muhterem misafirler, bu haftaki grup toplantımızın başında hepinizi selamlıyorum. Bugünkü toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza en halisane selamlarımı iletiyorum.
Türk milleti ahlak ve adaleti hem de sanat ve kültürü eklemlemiştir. Fetihler kuşağı cihanı sarmış ve sarmalamıştır. Çağlardan biri kapanırken diğerinin kapısı açılmıştır.
İstanbul, 571 yıl önce zincirlerinden kurtulmuş, sevdalısı Türk milleti ile kavuşmuştur. Zulmün zilletin ve eziyetin kalesi Bizans, Fatih’in mücahitliği ile yıkılıp gitmiştir. Fethimizin emanetleri zayi edilemeyecektir. Bizans heveslerini İstanbul üzerinde dolaştırmayı düşünen, gizli proje hazırlayan iç ve dış operasyon maşalarından İstanbul mutlaka korunacaktır. Ayasofya’nın camiye dönüşmesi ile uykuları kaçanların heveslerini kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz.
İstanbul’un bugünkü ıstıraplı hali bizleri üzmektedir. İsraftan şikayet edenlerin belediye bütçesini har vurup harman savurması, yandaş gazetecileri Roma’ya tatile götürmesi ayıplı zihniyetin defolu uygulamasıdır. 73 kişiden oluşan Roma seyahatinden sonra İBB’nin müsriflikten bahsetmesine kimse itibar etmeyecektir. İstanbul can çekişmektedir. İstanbul demlenenlerin istismarına, tahribatına mahkum oldu. Siyasi yüzsüzlükleri yüzlerine vurulacak. 571 yıllık davamızdır İstanbul.
MHP’nin hedefi 2053’te Türkiye’nin lider ülke ve süper güç olmasıdır. İstanbul Türkiye yüzyılında hak ettiği yere yerleşecektir. Bu kutlu hedef zillete düşenlerle, yabancı çıkar odaklarına taklalar atanlarla değil, vatansever ve milletseverler tarafından gerçekleşecektir. “Zulüm 1453’te başladı” diyenlerin alayı Bizans uşaklarıdır. Bunlarla hesabımız er ya da geç görülecektir. İstanbul’u bir Türk toprağı haline getiren Fatih Sultan Han’a ve aziz ecdadımıza rahmetler diliyorum.
İsrail’in kanlı saldırıları aralıksız devam etmekte. 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 36 bine yaklaştı. Katliamlara her gün yenileri eklenmekte Tablo kahredecek boyuttadır. 26 Mayıs’ta vurulan insani bölgede vurulan çok sayıda masum katledildi. Çadır kampında hayata tutunmaya çalışan suçsuz günahsız insan ateş altına alınarak yakılmıştır. Lügatimizde bu katliamı karşılayacak kelime yoktur. Caniyahu İsrail’i tüm öfkemle lanetliyorum. Tutuklama kararının uygun zamanda icra edileceği, her garibin hesabını verecekleri kaçınılmaz bir akıbettir. Beklentimiz, ülkemizin Netanyahu ve bakanı hakkında ülkemizin bir an önce yakalama kararı çıkarmasıdır. Soykırım karşısında sessiz kalanlar, destek sağlayanlar dünya barışına İsrail ile birlikte karşıdır. Tedbirler yerine cezalandırıcı ve askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. Sessiz çoğunluk İsrail’in karşısındadır. Kınama mesajları ile oyalanmak yerine somut adımların atılması dışında seçenek kalmadı. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır.
Milyar dolarlar içinde kulaç atan bazı İslam ülkelerinin yöneticileri gece yastığa başlarını koyduğunda huzur bulabiliyor mu? Cumhurbaşkanımızın yüzde 10’u kadar Filistin davasının arkasında durabildiler mi? Türkiye öncü rolünü üst seviyeye taşımalı, masumların lehine doğrudan devreye girmelidir. 3 ülkenin tanıma kararı milletimizin yüreğine su serpmiştir. Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka tanınmalıdır. İnsan haklarına bağlıyım diyen hiçbir devlet duyarsız kalamaz, kalmamalıdır. Filistin’in tanınması çığ gibi büyümelidir. Filistin topraklarından soykırımcı İsrail bir an önce çekilmelidir. ABD insani ve tarihi sorumluluktan kaçmamalıdır. Tutuklama talebine ABD’nin tepkisi bir zırvadır.
Ayrıntılar geliyor…